www.turkiyespot.com web sayfası kontrol panelleleri yardımlaşma forumları Forum Ana Sayfa www.turkiyespot.com web sayfası kontrol panelleleri yardımlaşma forumları
ucuz hosting domain kontrol panelleri yardımlaşma forumları
 
 SSSSSS   AramaArama   Üye ListesiÜye Listesi   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   KayıtKayıt 
 ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

Sanal Dedektiflik Davası, Savunma Özeti (1) l M.F.E.

 
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    www.turkiyespot.com web sayfası kontrol panelleleri yardımlaşma forumları Forum Ana Sayfa -> ONUR SAVAŞI
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
M.F.E.



Kayıt: 25 Hzr 2008
Mesajlar: 80
Konum: Administrator

MesajTarih: Prş Hzr 26, 2008 9:02 pm    Mesaj konusu: Sanal Dedektiflik Davası, Savunma Özeti (1) l M.F.E. Alıntıyla Cevap Gönder

KONYA 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA,
DETAYLI SAVUNMA ÖZETİ

“Sanal Dedektiflik Hizmetleri” Davası
MUHAMMED FATİH ERGÜN

Dosya No: 2007/305 (Esas)
DETAYLI SAVUNMA ÖZETİ


1. İlk Sözler

1.1. 16.09.2006 tarihinden bu yana tutukluyum; bu süreçte hayatımın en zor günlerini yaşadım. Savunmalarımı hazırlarken, mahkeme aşamasını önemsedim; haklarımın zayi’ edilmeyeceğini umarak bu çalışmaları yaptım.

1.2. Beni tanımış olsaydınız eğer, kişiliğimi ve nasıl bir insan olduğumu bizzat bilir, aleyhimdeki iddialara itibar etmez, atılı suçları bana yakıştırmazdınız; o zaman kendimi savunmama da belki hiç gerek kalmazdı. Ne ki, böyle değil; beni tanımıyorsunuz, ilk defa karşınıza çıkacağım. Sizden, aleyhimdeki iddiaları hemen yalanlamanızı istemiyorum; en az iddialar kadar savunmalarıma değer vermenizi, bunları önemsemenizi ve değerlendirmenizi talep ediyorum. Uğradığım haksızlıklar sonrasında bir “yargı ciddiyeti”ne ihtiyacım var; mahkemenizde bunu bulabilmeyi ümit ediyorum.

1.3. Savunmalarımın yoğunluğu rahatsız edici bulunabilir, bunun farkın-dayım. Sıradan insanların bile zamanına tecavüz etmek gibi bir tavrım olmaz; sizlerin ise, kesinlikle… Hâkimlerin ve diğer adlî personelin, normal bir insanın üstesinden gelemeyeceği kadar ağır iş yükleri olduğunu (öteden beri) bilirim. Ne ki, suçlamaların ağırlığı ve uğradığım haksızlığın boyutları karşısında buna mecburdum. Bir de korkum şu: Duruşmada, o dar zamanda, -isteseniz bile- beni gereği gibi tanıma fırsatınız olmayacak (olmayabilir); yazılı savunmalarımın yoğunluğunun (psikolojik) nedeni belki de bu. Umarım, anlayış gösterir ve beni mazur görürsünüz. Söylemlerimin yalanlanması ve yeteneklerimin yok sayılması beni çok üzdü; kendimi savunmak benim için onur meselesi oldu. 40 yaşındayım; sözlerimin arkasında benim ömrüm var. Kendime ve yakınlarıma hiç zaman ayırmadan, bilgisayar karşısında günlük 15 saat performansla geçirdiğim koskoca bir ömür… Kazanımlarım, bu sermayenin teknik hâsılatı; ama, bu bilinmeden (ve önemsenmeden) klasik bir dolandırıcı olduğum iddia edildi. Kaldı ki, Amerika’yı yeni keşfetmiş de değildim; teknik savunmalarıma, dosya eklerine ve diğer ek dosyalara baktığınız zaman göreceksiniz: yaptığım işler piyasada başkaları tara-fından da yapılıyordu!

1.4. Savunmalarımı mahkemenize göndermeden önce (istişare amacı ile) okuttuğum kimseler oldu. Anlatımlarımı doğruladılar, emeğimi kutladılar, mahkeme aşamasında birçok şeyin netleşeceğini söyleyerek, beni özgür olacağım bir gelecekle müjdelediler. Ancak, çok açık bir şekilde (yüzüme karşı) ifade etmeseler de, üslubumda kibir hissettiklerini sezdim. Oysa, ben bildiklerimi anlattım; Allah’ın öğrettiklerinden başka bir bilgimiz yoktur, bu vasıf benden uzaktır/uzak olsun. Üslubuma gelince… Bağışlayın, gerçekten elimde değil; karşımdaki cesur cehaletin bana yaşattığı (yaklaşık) 1,5 yıllık mağduriyet sonrasında, belki üslubuma hâkim olamadığım olmuştur. Yazdığım metinleri gözden geçirirken, (üslup bakımından) aykırı bulup, tashih ettiğim ifadeler hemen hemen hiç olmadı; içimden nasıl geldiyse, öyle yazdım ve bu durumu da içtenlikle dile getirmeyi uygun buldum.

1.5. Savunmalarımda zaman zaman polisi ve iddia makamını eleştirdim; bununla birlikte eleştirilerimin dozunu korumaya ve düzeyli olmaya özen gösterdiğimin bilinmesini isterim. Bunu, eleştirdiğim merciler resmi makamlar olduğu için böyle yapmış değilim; bu, benim ahlâk anlayışımdır. Tahkir ve tezyif gibi bir kastım yoktur; olmaz da... Niyetim “maksadı aşmak” değildi. Canım yanıyor; cür’etkâr (gibi görülmesi muhtemel) eleştirilerimin bir kısmı meramımı anlatabilmek içindir, diğer bir kısmı da içimdeki sızıdan kaynaklanır. Şu da bir başka gerçek: eleştirilerime muhatap olanların (eleştirilerim sonrasında) benden daha fazla içi acımayacak; bu kesin. Bunu bilmeme rağmen, bu eleştirilerimin savunmam-da bulunup bulunmaması hususunda yine de (nezaket açısından) tereddüt ettiğim oldu; fakat, daha sonra şunu düşündüm: mahkemeye her şeyi anlatmayacaksam, anlatılması gerekenleri kime, ne zaman anlatabilirdim? Tüm savunmalarımı bu ölçüler içerisinde değerlendirmenizi istirham ediyorum.

2. Aşamalar

2.1. Gözaltına alındığım(ız)da Emniyet Müdürlüğü’nde görevli memurlardan hiçbiri beni tanımıyordu; doğrusu, “muhataplarını tanımaya çalışmak” gibi bir gayretleri de yoktu. Suçlamayı ve rencide etmeyi biliyorlardı, sadece… İncelik ve zerâfetten yoksundular; hoyratlıkları ile hafızamda kaldılar! Acı veriyor, hatırladıkça… Kuşkusuz, istisnalar vardır -belki de pek çoktur-, genelleme gibi bir hata yapacak değilim; ne ki, o müstesna kişilere de ben rastla(ya)madım.

2.2. Sayın Savcı’nın ise, zaten beni tanımak ve üzerime atılı suçun arka-planını gereği gibi anlamak için hiç fırsatı olmamıştı. Dosyamın zahiriden anladığı klasik bir dolandırıcılıktı; Emniyet Müdürlüğü’nün ambalajlayarak sunduğu eylem biçimi de, Sayın Savcı’nın hakkımdaki olumsuz kanaatlerini teyit ediyordu. Bu aşamalarda yapılan tek şey, üzerime attıkları suça mesnet aramak oldu; tutuklu olduğum süre, iddianamenin hazırlandığı güne kadar hep bununla geçti (diyebilirim). Bu tür (ve benzeri nahoş) tavırlar konusunda, yargıyı, yargı mensuplarını ve sayın mahkemenizi istisna etmek; sizleri, böylesi davranışlardan tenzih etmek isterim.

2.3. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde özellikle ifade vermedim; konuş-madım ve susma hakkımı kullandım (15.09.2006). Bilinçli olarak böyle yaptım; bunun (beni haklı kılan) sebepleri vardı (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.1.1.). Emniyet Müdürlüğü, beni suçlarken kendi açık çelişkilerini görmemiştir; gözaltı süresince bilmedikleri teknik konuları (öğrenmek için) bana soruyorlar, resmi yayınlarında yaptığım işleri doğruluyorlar, sonra da suçlama konusu olan teknik işlerle ilgili söylediklerimi(n tümünü) yalanlıyorlardı; hiçbir istisna yapmadıkları gibi yanılmış olabileceklerini akıllarına bile getirmiyorlardı (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.1.2.). Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, suç isnadında bulunurken samimi değillerdi; örneklerini detaylı savunmamda verdim (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.1.3.). Ne bu suçların üzerime atılmasını isterdim, ne de bir gün bunları söylemek zorunda kalmayı…

2.4. Savcılık ifademde de (16.09.2006) Emniyet Müdürlüğü’ndekine benzer bir tavrım oldu; fakat bu kez gerekçelerim daha farklıydı, bunları da detaylı savunmamda anlattım (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.2.1.). Geçerli (olduğuna inandığım) birtakım gerekçelerle gereği gibi ifade ver(e)medim; çok eksik ve yüzeysel ifadeler ver(ebil)dim. Bu da bana, 16.09. 2006 tarihinden bu yana tutuklu kaldığım çok uzun ve zor bir süreci getirdi. Savcılık aşamasındaki kısa ve yüzeysel ifadelerim, beni, niyetlerimi ve eylemlerimi(n içyüzünü) tanımlamaktan uzaktır; mahkemenize sunduğum yazılı savunmalarımın, duruşmalardaki sözlü anlatımlarımın ve delillerimin esas alınmasını talep ediyorum.

2.5. Aşamalarda söz ve söylemlerim yalanlandı, yeteneklerim yok sayıldı (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.3.1.). Polis, Internet ve medya üçgeninin her bir köşesinde ayrı ayrı yargısız infazlar yapıldı, büyük haksızlıklara uğradım. Hiçbir ahlakî kaygı taşımadan bunu bana reva görenlerin niyetleri problemli, amaçları başkaydı; “başka” olarak nitelendirdiğim bu amaçları çok iyi tanımlayan (polisle aramda geçen, unutamadığım) bir diyaloğu detaylı savunmamda aktardım, gerçekten önemlidir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.4.).

2.6. Ankara Emniyet Müdürlüğü yargı öncesi teşhir yapmıştır; sosyalitem(iz)e zarar veren ilk olumsuz davranış budur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.5.1.); yargı öncesi yalan yayın da yapmışlardır; sosyalitem(iz)e zarar veren ikinci olumsuz davranış da budur. Henüz “zanlı” statüsünde iken, “dolandırıcılık” suçlamasında bulunmuşlar, iyi niyetlerimi örtmüşler, iş listemdeki içerikleri çarpıtarak basına bilgi vermişlerdir; bu anlama gelen bir “zulüm örneği”ni detaylı savunmamda verdim (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.5.2.). Medya ise, polisten devşirdiği yalan bilgileri ve tutarsız içerikleri kullanarak, asılsız yayınlar yapmıştır; bu yayınlarla haklarım(ız) çiğnenmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.5.3.).

3. Aramalar ve El Koyma

3.1. Gözaltı öncesi yapılan aramalarda eşyalarım(ız)a usulsüz bir şekilde el konmuştur. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri arama yaptıkları yerlerde “konuyla ilgili olan” ve “konuyla ilgili olmayan” şeklinde bir ayrım yapma gereği duymadan ne bulmuşlarsa almış ve götürmüşlerdir; atılı suçla hiç ilgisi olmayan pek çok eşyaya da böylelikle el konmuştur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.1.).

3.2. El koyma sırasında Hard disk, CD, DVD, Zip Driver ve disket arşivlerimin, bilgisayarlarımın içindeki dâhili hard disklerin kopyalarının oluşturulup bana verilmesini istediğimde, bu talebim “angarya” olarak görülmüştür; yedek oluşturulmamış ve bana verilmemiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.2.). Neden bunu yapmak istemediklerini kendilerine sorduğumda aldığım yanıt şu olmuştur: “Şimdi bize iş çıkarma; aylardır seninle uğraşıyoruz!” (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.3.). Bu talebimde ısrar ettiğimde, kendilerine karşı hiçbir fiziksel mukavemette bulunmadığım halde “Çok konuşma; sadece sorduklarımıza cevap ver!” denerek, ölçüsüz bir şekilde (kendi evimde) elime arkadan kelepçe vurulmuş, haklarımı talep etmemem için psikolojik yaptırım uygulanmıştır. Polisin bu nahoş tavrı üzerine yaptığım yorum kesinlikle doğrudur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.4.).

3.3. Aramalarda bir vekîlimin hazır bulunmasını talep ettiğimde, ısrarlarıma rağmen vekilimi aramama izin verilmemiş ve vekilim hazır bulundurulmamıştır; bu da kasıtlı yapılmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.5.).

3.4. İddianamede belirtildiğine göre, el konulan eşyalarımız Ankara adlî emanetin 2006/10365 sırasına kayıtlıdır; özenli bir şekilde incelenmesi ve atılı suçla ilgisi olmayanların iadesini talep ediyorum (DETAYLI SAVUNMA, Section: 1.6.6.).

4. Hazırlık Soruşturması

4.1. Soruşturma süresi çok uzun tutulmuştur; atılı suç sayısı çoğaltılacak şekilde bir strateji ile soruşturma yürütülmüş, işlen(diği iddia edil)en suçların daha fazla sa-yı-da işlenmesine (âdeta) olanak sağlanmış, sonra da bu suçlar listelenerek önümüze sunulmuş ve mükerrer cezalar verilmesi talep edilmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.1.).

4.2. İşe başladığım tarihten (04/2005) bu yana ve iletişim tespitlerinin yapıldığı (dolandırıcılık eylemlerinin işlendiğinin iddia edildiği) 11 aylık süre içinde, bir tek şikâyetçim yoktur; gözaltı aşamasında, Emniyet Müdürlüğü tarafından müşterilerime tek tek ulaşılmış ve şikâyetçi olmaları sağlanmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.2.).

4.3. Müşterilerim sipariş içerikleri bakımından kendileri de suçludur; suç işlemek (işletmek) için bana sipariş ve para vermişlerdir. Bu, baştan beri bilinmektedir; ancak, bir tek ben suçlanıyorum ve toplam 75 sanıklı olması gereken bir dosyanın (16.09. 2006 tarihinden bu yana) “tutuklu tek sanığı” durumundayım; bu hususun adalet ve insaf ölçüleri ile değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.3.).

4.4. Tutuklama müzekkeresinde ve tutukluluk halimin gözden geçirilmesi ile ilgili cezaevine gönderilen rutin metinlerde zikredilen gerekçeler (kendileri de suçlu olmalarına rağmen) sadece müştekilerin hukukunu korumakta; benim açımdan bakıldığında ise, tümüyle “haklarımın ihlali” anlamına gelmektedir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.4.).

4.5. Hazırlık aşamasında “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlan-mak için yaptıklarımız başta olmak üzere, başvurularımızın hiçbiri dikkate alınmamış, ve-killerimin yaptığı başvurular da geri çevrilmiştir; oysa, bu taleplerimde sadece yasal haklarımı kullanmak istemiştim (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.5.).

4.6. Soruşturmanın her aşamasında olaya sadece hukukçu gözüyle bakıl-mıştır; teknik yetersizlik çok belirgindir. Bu da suç isnadı ve isnatla birlikte ortaya çıkan sıkıntı ve mağduriyetimin nüvesini oluşturmaktadır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.6.).

4.7. Hazırlık soruşturmasında, yaptığım işleri doğrulayan veriler ortadan kaldırılmıştır. Arkaplanı anlatan hiçbir teknik bilgi ve doküman olmayınca, iddianameye sadece iş listem alıntılanmış (Sayfa: 9-12), listemdeki içerikler tam olarak anlaşılmadan suçlama yapılmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.1.7.); bunun ilginç örnekleri ileride gelecektir.

5. İletişim Tespiti ve Çözümler

5.1. “İletişim tespiti” adı altında 11 ay boyunca dinlenen telefonlarım(ız) sebebi ile oluşan haksızlığın bana (özel olarak) düşündürdükleri oldu; bunlara detaylı savunmamda değindim ve özeleştiri (otokritik) yaparak kendimi kınadım; okunmasını talep ediyorum (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.1.).

5.2.zİletişim tespitlerinin çözümlerinde genel kesintiler yapılmıştır; bu kesintiler, çözümleri delil olarak kullanılamaz hale getirmiştir. Söz konusu kesintilerin benim açımdan önemli dezavantajları vardır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.2.).

5.3. Lehime olan hiçbir içerik metinlerde yoktur: (1) İşini yaptığım, siparişlerini vaktinde teslim ettiğim müşterilerimle olan diyaloglarım metinler arasında yoktur; oysa, bunlar(dan bir kısmı), polis tarafından da (daha önce) doğrulanmıştı. (2) Bazı müşterilerim daha önce kendilerine iş yaptığım başka müşterilerimden aldıkları olumlu referanslarla bana ulaşmışlardı. Bunun pek çok örneği vardı; metinler arasında bunlardan sadece biri geçmektedir; diğerleri, metinlerden çıkarılmıştır. (3) Bazı müşterilerim, kendilerine iş yaptıktan sonra beni arayarak memnuniyetlerini dile getiren, teşekkür ve iltifat içeren sözler söylüyorlardı; bu tür metinler tümüyle sabote edilmiştir, çözümler arasında bir tek örnek yer almamaktadır. (4) İşlerimi aksatan en önemli nedenlerden biri Ankara’da yaşadığım ve ekipmanlarımı yitirdiğim bir soygun olayıdır. Bu olay telefonlarımın dinlendiği döneme tekabül etmektedir (23.04.2006). O tarihlerde günlerce devam eden tüm telefon trafiğim ve görüşmelerim bunun içindir. Ne ki, bunlardan bir tanesi bile metinler arasında yoktur; istisnasız hepsi makaslanmıştır. (5) Müşterilerimin siparişleri gecikince, bazen onları arayarak, bazen de onlar beni aradığında kendilerine bilgi veriyor, mezaret beyan ediyor, mazur görmelerini istiyordum; bunlar da metinlerde yoktur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.3.).

5.4. Aleyhime olacağı sanılan içerikler “cımbızlama” yapılarak öne çıkarılmış ve oldukça abartılmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.4.). Suçlama yapabilecekleri(ni sandıkları) içerikler oldukça uzun ve ayrıntılı, lehime olan görüşme içerikleri ise, anormal bir şekilde kısa tutulmuştur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.5.). Bazı metinler arasında hiç suçlama yapılamayacak, bir suç isnadında karîne olarak kullanılamayacak, suç isnadına mesnet niteliği taşımayan masum, hatta konu ile ilgisiz görüşme içerikleri bulunmaktadır. Bunlar nasıl kaynak olarak kullanılabilmiş, suçlamalara nasıl esas kabul edilebilmiştir? Hayli düşündürücüdür. (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.6.). Müştekilerden bazıları lehine “özel kesintiler” ve “değişiklikler” yapılmıştır; bunlar çok açıktır ve rahatsızlık verecek boyutlarda göze batmaktadır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.7.). Suça rastlandığı halde, toplumun varsıl ve elit kesimleri lehine “özel kesintiler” yapılmış, kimlikleri kamufle edilmiştir; bu da çok belirgindir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.2.8.)

5.5. Hazırlık soruşturması (soruşturmanın başlatıldığı tarihten bu yana) bir çok açıdan çeşitli zaaflar taşımaktadır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.3.1.). Soruşturma kapsamında yapılan iletişim tespitleri bir çok yönden problemlidir: Metinler aleyhime kullanılabilecek şekilde “düzenlenmiştir”. Bu konuda çözümler üzerinde tahrifat yapan polislerin (görev ve yetki dışı) özel gayretleri vardır, dikkatle incelendiğinde hissedilecektir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.3.2). Üzülerek belirtiyorum, fakat emînim; kanıtı da var: Savcılık bu problemlerin farkındaydı; bunları gidermek için (kısmen de) gayret etti; ama, bu yeterli olmadı (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.3.3). Hazırlık soruşturması ve iletişim tespitlerinin çözümleri konusunda çok belirgin bir şekilde karşımızda duran bu zaaf ve problemler, haliyle ve her yönüyle iddianameye de yansımış bulunmaktadır. Bu öncül zaafların yansıdığı bir iddianame ile suçlanmış bulunmaktayım; bunun da dikkate alınmasını talep ediyorum (DETAYLI SAVUNMA, Section: 2.3.4.).

6. İddianame

6.1. İletişim tespitlerinin problemli olan çözümleri iddianamedeki suçlamalara esas alınmıştır; bu, haksızlıktır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.1.).

6.2. Soruşturma başlatılmasına neden olan suçla iddianamedeki suç isnadı birbirinden çok farklıdır; müsnet suçun yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Hakkımda soruşturma başlatıldığında (09/2005), soruşturma başlatılmasının nedeni “nitelikli dolandırıcılık” suçlaması değildi; tam tersi, yasal olmayan telefon dinlemeleri yaptığım için “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçu ile soruşturma başlatılmış, iletişim tespit kararları da bunun için alınmıştı. Bu, Türkiye İletişim Başkanlığı (TİB) adına basın açıklaması yapan eski Ankara savcılarından Sayın Fethi Şimşek tarafından da doğrulanmıştı. Dolayısıyla, işlemekte ol-duğum suç sebebiyle değil de, işlemediğim bir suç sebebiyle suçlanmış bulunuyorum (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.2.).

6.3. Amaçlarım ve çalışmalarım iddianameye doğru yansıtılmamıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.3.). İyi niyetli olduğumu gösteren doneler hiç dikkate alınmamıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.4.). Şikâyetçi olup olmadığına bakmadan tüm müşterilerimin geri ödemesini yapmıştım, bu Sayın Savcı tarafından çok iyi bilini-yordu; ne ki, iddianamede buna hiç değinilmemiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.5.).

6.4. Sayın Savcı’nın yapamayacağıma inandığı işleri yapmamı sağlayan araç-gereç ve dokümanlardan hiç söz edilmemiştir; üstelik bunlara el konmuş, çok uzun bir süre (6 ay 10 gün) Bilirkişi tarafından incelenmiş (!), adlî emanete alınmış ve müsaderesi talep edilmiştir. El konulan araç-gereçlerle yapılan suçlama arasında çelişki vardır. Sayın Savcı bunların müsaderesini talep ederken neyin müsadere edilmesini istediğinin farkında mıdır? Müsaderesi istenen eşyalarım arasında bulunan bu araç-gereç ve dokümanlar yapamayacağıma inandığı işleri yapmakta kullandığım ekipmanlardır. Bunların tam listesi detaylı savunmamdadır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.6.).

6.5. Aleyhime olduğu sanılan hususlar ısrarla öne çıkarılmış ve abartılmıştır; bunun örneklerini detaylı savunmamda verdim (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.7) Bu abartılar arasında, en tuhaf bulduğum da şudur: Sayın Savcı, Av. Hüseyin Safi’nin ifadesinden mülhem olarak, başka mahkemelerde davalarımın olduğundan bahisle, o davalara atıf yaparak (ince bir üslupla) gizli bir suçlamada bulunmuştur. Oysa, bu davalar, basın yoluyla bana karşı haksızlık ederek dolandırıcılık ithamında bulunan kişi ve kurumlar hakkında açtığım hakaret, tazminat ve yayın durdurma (tedbir) davalardır. Aleyhime olan davalar ise, benzer suçlamalar sebebiyle yargılandığım, ama daha önce beraat ettiğim dosyalardır. Dosya numaralarını detaylı savunmamda tek tek verdim; sağlaması yapılabilir. İddianamede, bunların hepsi bana karşı (aleyhe) açılmış davalarmış gibi bir îma yapılmıştır; oysa, sabıkasızım ve bir başka tutukluluğum da yoktur. Av. Hüseyin Safi’nin örgütsel bir birlikteliğimizin olmadığı doğrultusundaki (lehimize olan) beyanlarını hiç tereddüt etmeden yalanlayan ve kendisini suç örgütüne yardım etmekle suçlayan Sayın Savcı, aynı kişinin aynı ifadesinde geçen “başka mahkemelerde farklı davalarımın olduğu” doğrultusundaki beyanlarını hemen almış, bunları hiç tereddüt etmeden doğrulamış ve mahiyeti hakkında araştırma bile yapmadan aleyhime kullanabilmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Sec-tion: 3.1.7.5.)

6.6. Müştekiler de suçludur; ama, hiç suçlanmamışlardır. Sipariş içerikleri suç olduğu ve kendileri de suçlu oldukları halde müştekilerin aleyhine olan hususlara hiç değinilmemiş, onlara yönelik bir tek suçlama yapılmamıştır. Dahası, müştekiler suç olan içeriklerden (mümkün olduğu kadar) arındırılmaya çalışılmış, suçları kamufle edilmiş, bana verdikleri siparişler sebebi ile kendileri de suçlu olan bu insanlar, iddianamede “mağdur” ve “müşteki” sıfatıyla tanımlanmışlardır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.8.).

6.7. El konulan eşyalarımızın müsaderesi istenirken “suçta kullanılan eşyalar” ve “suçta kullanılmayan eşyalar” gibi bir ayrım hiç yapılmamış, toplu olarak hepsi için müsadere talep edilmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.1.9.).

6.8. Soruşturma sürecinin en belirgin zaaflarından biri teknik yetersizliktir; bu iddianameye de (ziyadesiyle) yansımıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.2.1.). İş listemde sıralanan içerikler teknik nitelik taşımaktadır; Sayın Savcı ise, genelde ileri teknolojilere (high tech), özelde de kullandığım sistemlere yabancıdır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.2.2.). İddianameye bakıldığında, yasal yetkisizlikten bahisle, teknik imkânsızlığın îma edildiği görülmektedir; bu hatalı bir yaklaşımdır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.2.3.). Söz konusu bu yetersizlikten İbrahim Rıdvan Akyurt da payını almıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.2.4. & 4.2.2.4. & 4.2.2.5.).

6.9. Suçlama ekseninde çok önemli bir çelişki bulunmaktadır; öncelikle bu çelişkinin dikkate alınması gerekmektedir. Çünkü, suçlamayla direkt olarak ilgili ilk ve en önemli çelişki budur: Emniyet Müdürlüğü, yapmakta olduğum işleri “gerçekleşmeyecek işler” olarak nitelendirmiştir; iddianamede ise aynı işler “gerçekleştiremeyeceğim işler” olarak nitelendirilmiştir. Her iki suçlamanın ekseni birbirinden çok farklıdır; suçlama ekseni istikrar bulmuş değildir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.3.1.). Bunun dışında da çeşitli çelişkiler bulunmaktadır: (1) Atılı suçun boyutları konusunda çelişkiye düşülmüştür (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.3.2.), (2) gönderdiğim reklamların sayısı konusunda çelişkili rakamlar verilmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.3.3.), (3) Niyazi Cemmedo'nun hesabı(nın sahte bir hesap olup olmadığı) konusunda aynı süreçte üç ayrı çelişki vaki’ olmuştur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.3.4.). (4) “Suç örgütü” isnadında da diğerleri gibi ciddi çelişkiler vardır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 3.3.5. & 4.1.1.). (5) Ayrıca, hem listemdeki işleri “gerçekleşti-remeyeceğim” iddia edilmiş, hem de gerçekleştirdiğim işler üzerinden şantaja teşebbüs etti-ğim iddia edilerek açık bir çelişki vaki’ olmuştur: Listemdeki işleri gerçekleştirebiliyorsam, dolandırıcılık suçlaması yapılmamalıydı; gerçekleştiremeyeceğime inanılıyorsa, şantaj suçlaması nasıl yapılmıştır?

6.10. Emniyet Müdürlüğü ve iddia makamı, kendi bilgi ve birikimleri dışında henüz Türkiye’ye çok yabancı bir sistem konusunda beni haksız yere suçlamışlar, ilkin bilgileriyle kuşatamadıkları bir teknolojiyi ve sistemi (DETAYLI SAVUNMA, Section: 5.1.), daha sonra da kişisel yeteneklerimi (DETAYLI SAVUNMA, Section: 5.2.) yok saymış, inkâr etmişlerdir. Farkında olmaları gereken açık çelişkiler bile suçlama yapmalarına engel olmamıştır.

7. Suç Örgütü Savunması

7.1. Suç isnadında nitelendirildiği şekilde bir örgüt değildik; suçlamada adı geçen kişilerin benim yaptığım çalışmalarla hiçbir ilgisi olmamıştır, bu kanıtlanamaz. Çalışmalarımı bireysel yapıyordum; elde ettiğim gelirin tüm tasarrufu bana aitti. Adı geçen kişilerle bir araya gelerek örgüt kurmadığımız gibi, böyle bir çalışmayı yapmak ve yürütmek için örgüt kurmaya da gerek yoktu. Sayın Savcı, (daha önce) hiç kimseye gereksinim duymadan, bir başkasından destek ve yardım almadan bu tür işleri yapabilecek kapasitede olduğumu (ifademi alırken) kendisi belirtmiş, bu tür işleri yapabilmek için yeterli zekâya sahip olduğumu söyleyerek iltifat etmişti. Eylemin sorumlusu sadece benim; o da işlemeyi amaçladığım “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçu açısından… Sayın Savcı, müsnet suça somut bir delil bulamadığı için, örgütsel ilişkinin kanıtı olacak kesin ve net bulgular ortaya koy(a)mamıştır; çünkü, yoktur. Bu yüzden de iddianamede “(…) aralarında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişki olduğu görülmüştür” demekle yetinmek zorunda kalmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.1.1.).

7.2. Bu nasıl bir örgüttür ki, mensupları birbirini tanımamaktadır? Av. Hüseyin Safi, İbrahim Rıdvan Akyurt’u (hiç) tanımaz. İbrahim Rıdvan Akyurt, Kerem Çakıcı ve Av. Hüseyin Safi’yi (hiç) tanımaz. Kerem Çakıcı, İbrahim Rıdvan Akyurt’la birbirini tanımaz; çok ilginçtir: Kerem ile İbrahim, gözaltı aşamasında (Kerem Konya’dan, İbrahim Kayseri’den getirildiğinde) Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün nezaretinde tanışmışlardır. Hepsini ta-nıyan bir tek ben varım; nasıl örgüt oluyoruz? (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.1.2.).

7.3. İletişim tespitlerinin çözümleri dikkatle ve tümü incelenirse, adı geçen arkadaşlarla örgüt değil, tam tersi örgüt olmadığımız ortaya çıkar. Suçlamada adı geçen kişileri uzun zamandır tanıyorum; çeşitli insanî, ticarî ve sosyal ilişkilerimiz olmuştur. Bu ilişkiler iletişimi gerektirir; farklı zamanlarda farklı amaçlarla birbirimizle yaptığımız çok fazla görüşmelerimiz olmuştur. İletişim tespitlerinin çözümleri arasında suça konu görüşme içeren hiçbir diyalog yoktur. “Sanal Dedektiflik Hizmetleri” konulu Kerem Çakıcı ve İbrahim Rıdvan Akyurt’la aramızda hiçbir görüşme olmamıştır. Kerem Çakıcı, İbrahim Rıdvan Akyurt ve Av. Hüseyin Safi’nin, ne benimle (onlar arasında), ne birbirleriyle (kendi aralarında), ne de müşterilerimle (onların kendi aralarında) yaptıkları bir tek konuşma ve mesajlaşma yoktur. Böyle bir veri de iletişim tespitlerinin çözümleri arasında bulunmamaktadır. Örgütsel bir birliktelik nasıl tespit edilmiştir, hangi görüşmeden çıkarılmıştır? (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.1.3.).

7.4. Web sitesini birlikte kurmadık, site örgüt adına da kurulmamıştı; siteyi kendim kurdum. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı “Site Kime Ait?” (who is) araştırmalarında, adı geçen kişilerle ilgili resmi veya illegal bir kayda rastlanmış değildir. Kendilerinin de böyle bir beyanı (itirafı) olmamıştır. Bu suçlama yapılırken hangi delil baz alınmıştır; siteyi birlikte kurduğumuzun delili nedir? (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.1.4.)

7.5. İddianamede örgüte üye olan başka şüphelilerin varlığından bahse-dil-miş, bunlarla ilgili soruşturma için mevcut dosyadan ayrılarak (tefrik) bir başka dosya daha oluşturulmuştur. Bence, Sayın Savcı, mevcut dosyada adı geçen kişilerin üzerinden atılı suç isnadının (mahkeme aşamasında) sakıt olması şeklindeki yüksek olasılığa karşı, yedek örgüt üyeleri ihdas ederek böyle bir dosya rezerve etmeyi uygun bulmuştur (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.1.5.).

7.6. KEREM ÇAKICI, 2000 yılından bu yana Konya’da kendisinden sürekli alış veriş yaptığım bilgisayarcım ve işyerimin olduğu mıntıkada ofis komşumdur; Asu Bilgisayar Ltd. Şti’nin ortağıdır. Kendisiyle insani ilişkilerimiz, dostluğumuz ve ticari alış verişlerimiz dışında bir ilişkimiz olmamıştır. Onunla ilgili, bu tür iddialar oldukça abartılıdır, zorlama yorumlara ve suçlama yapabilmek için sunî arayışlara dayanmaktadır; hiçbir mesnedi yoktur. İddianamede isnada delil gösterilmemesi de bu kanaatlerimi doğrulamaktadır. Suçlama usulüne, dosya geneline ve delillere bakıldığında, bu tespitlerim haklı bulunacaktır. Kerem Çakıcı’nın üzerine atılı suç örgütü isnadı hangi açık delile dayandırılmaktadır? İddianamede böyle bir delil gösterilmediği gibi, dosyada da yoktur; incelenmesini talep ediyorum. Ayrıca şu hususa dikkat çekmek istiyorum: İddianamede, İbrahim Rıdvan Akyurt ve Av. Hüseyin Safi ile aramızda örgütsel bir birlikteliğe delâlet ettiği sanılan bazı karinelere (tutarsız da olsa) yer verildiği halde, Kerem Çakıcı’ya da aynı isnat yapılmış, ama bu iddiaya mesnet olacak hiçbir kanıt gös-terilmemiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.1.).

7.7. İBRAHİM RIDVAN AKYURT, benim gönderdiğim reklamların “bizzat göndericisi” olmakla suçlanmıştır; bu doğru değildir. İbrahim elemanımdı, Kayseri’de, bir süre benim işlerimi yapmıştır; ancak, İbrahim’in yaptığı iş başkaydı, bu değildi. İbrahim’in böyle bir faaliyet yaptığımdan haberi bile yoktu; çünkü, çalışmalarımı gizli yürütüyordum. O, benim diğer işlerimi yapıyor, sadece onları biliyordu. Bunu, aşamalardaki ifadelerinde kendisi de söylemiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.1.)

7.7.1. Reklamları İbrahim göndermemiştir. El konulan bilgisayarında bu reklamları kendisinin gönderdiğini kanıtlayan hiç bir delil yoktur; bulunamamıştır. İbrahim’in ofisinde kendisinin kullandığı tek bir bilgisayar vardı; gözaltına alındığında el konulan o bilgisayardır. Emniyet Müdürlüğü’nün kayıtları da bu doğrultudadır. Bu bilgisayarda, “Sanal Dedektiflik Hizmetleri”ne ait hiçbir doküman yoktur; reklamların bu bilgisayardan (İbrahim tarafından) gönderildiğine dair de herhangi bir veri de bulunmamaktadır. Reklamları gönderen programlar İbrahim’in bilgisayarında kurulu (setup) değildir; reklam gönderilecek adresler (database) de İbrahim’in bilgisayarında yüklü (import) değildir. Reklam gönderimi için kullanılan programlar, reklamların kimden gittiğini (from), alıcılarını (to), içeriklerini (text), gönderildikleri tarih ve saatleri (date) özel bölümlerde (his-tory) kayıt (log) tutarlar. İbrahim’in bilgisayarında bunlar yoktur. Tam tersi, reklam gönderen programlar (hem “.exe” hem de “setup” olarak), reklamların gideceği adresler (database) ve ileti gönderimleri ile ilgili kayıtlar (logs) benim bilgisayarımda bu-lunmaktadır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.2.).

7.7.2. İbrahim’in bağlantısı üzerinden yapılan reklamların tüm sorumluluğu bana aittir. Bu reklamları ben gönderdim; reklamlar benim sunucularım (server) üzerinden gitmiştir. İbrahim’in IP numarası üzerinden gönderilen reklamlar (onun değil) benim bilgisayarımda kurulu olan sunucunun (server) otomatik gönderimleridir (auto sending). Savcılığın tespit ettiği IP numaralarının Kayseri’den kullanıldığı tarihlere bakılırsa, o günler benim Kayseri’de olduğum günlere tevafuk eder (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.3.).

7.7.3. Savcılığın tespit ettiği IP numaralarının İbrahim’e ait olduğu doğrudur; ancak bu tespit, reklamları İbrahim’in gönderdiği anlamına gelmez (bunu kanıtlamaz). Reklam iletileri İbrahim’in hattı üzerinden gönderilmiştir Ancak, İbrahim’in hattını ben kullandım; reklamlar benim bilgisayarımdan “ama, İbrahim’in bağlantısı üzerinden” göndermiştim. Kaldı ki, sadece İbrahim’in hattını kullanarak reklam göndermiş de değilim; aynı şekilde başka bağlantılar üzerinden de reklamlar gönderiyordum. Bu durumda, tüm bağlantı sahipleri ile aram(ız)da örgütsel bir ilişki aramak mümkün müdür? Bunların yanı sıra, IP kayıtları, -Türk Telekom tarafından tespit ediliyor olsa bile- kullanımın o kişiye aidiyeti kesin değildir; bu nedenle delil olarak kabul edilemez. IP numarası ile delillendirme yaparak muayyen bir isnatta bulunmak tutarlı ve sağlıklı bir yöntem değildir; konunun teknik ayrıntıları detaylı savunmamda anlatılmıştır, incelenebilir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.4.).

7.7.4. Bu reklamların (ben dahil) “bizzat göndericisi” yoktu; gönderim yapan belli bir kişi değildi. Reklamlar server üzerinden otomatik olarak (auto mode) gönderiliyordu. Kaldı ki, reklam göndermek için “bizzat gönderici” istihdam etmeye gereksinim duymam; ileri teknolojileri kullanarak çok gelişmiş yöntemlerle, tek tuşla tüm dünya Internet kullanıcılarına reklam iletileri gönderebilme imkânına sahip bulunmaktayım (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.5). (Bu projemin ayrıntılarını, mahkemenize göndermiş olduğum müstakil bir dosyada anlattım (HAKKIMDA, Teknik Biyografim).

7.7.5. İbrahim’in, müşterilerimden sipariş karşılığı aldığım havalelerle ilgisi olmamıştır. Kendisinin hesabına gönderdiğim paralar ise, iki ayrı nedenle benim tarafımdan gönderilmiştir. Birincisi, geçmişte tekstil işi yaptığı dönemde, kendisinden satın aldığım, bir alış veriş sonrası borcumu havale ettim. İkincisi, kendisi elemanımdı, işlerimi yapıyordu; yaklaşık altı ay boyunca benim için çalışmıştı. Ben Konya’da yaşıyordum, o Kayseri’de; elden ödeme yapamadığım zamanlarda, toplu olarak maaşını havale ediyordum. Bunların toplamı 3-4 bin YTL civarında bir paradır. Bu parasal ilişkinin sanal dedektiflik faaliyetlerinden kazandığım paralarla herhangi bir ilgisi veya bu paralarda onun bir hissesi yoktu. İbrahim, müşterilerimden de havale almış değildir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.6.). Kendisinin bağlantısı üzerinden yapılan para transferleri de benim tarafımdan yapılmıştır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.7.).

7.7.6. İbrahim, saygın bir ailenin çocuğudur, sıradan bir insan de-ğil-dir; bu suçlamaları o da hak etmemiştir. İbrahim ve ailesinin sosyal statüsü ile ilgili ayrıntıları detaylı savunmamda anlattım. Bunlar, önemsenmesi gereken hususlardır; okunduğunda görülecektir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.2.8.).

7.8. Av. HÜSEYİN SAFİ örgüte yardım etmek ve bana hukukî olmayan yardımlar yapmakla suçlanmıştır; bu suçlama da (diğerleri gibi) doğru değildir. Av. Hüseyin Safi ile geçmişteki ilişkimizin özeti şudur: 2004 yılında kendisine vekâlet verdiğim, bir süre hukukî işlerimi takip eden resmi, sözleşmeli vekilimdi. Eşimin de vekiliydi; açtığı davaları takip etmişti. 2006 yılında aramızda yaptığımız bir fesih protokolü yaparak vekâlet ilişkimizi bitirdik. Ne resmi firmam üzerinden yürüttüğüm ticari işlerimle ne de sanal dedektiflik faaliyetleri ile ilgisi yoktu (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.3.1.).

7.8.1. Av. Hüseyin Safi, Konya barosuna kayıtlı saygın bir avu-kattır. İleri derecede iş yoğunluğu vardı; bu nedenle (istemeyerek de olsa) işlerimi gereği gibi takip edemezdi, aksattığı olurdu. Hukuki işleri ifa etmeye zamanı yetmeyen bir avukatın, ayrıca hukukî olmayan nitelikte destekler vermiş olabileceğini düşünmek makul ve tutarlı değildir. Av. Hüseyin Safi’nin soruşturmadan haberi olmadığı doğrudur. Ancak, benim haberim vardı; yakın zamanda olası bir soruşturma geçireceğimi biliyordum. Sayın Savcı’nın iddia ettiği gibi değildir, soruşturmanın gizliliği korunmamıştır; gerekli görülürse, bu beyanımı (birkaç ayrı kanıtla) kanıtlayabilirim. Bu nedenle, iddia makamının Av. Hüseyin Safi hakkındaki bu iddiası da geçerliliğini yitirmiştir (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.3.3.).

7.8.2. Av. Hüseyin Safi, henüz bilmediği ve haberinin olmadığı bir dosya için bana destek vermiş değildir; 2004 yılından bu yana diğer işlerimi(zi) takip ediyordu (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.3.4.).

7.8.3. Av. Hüseyin Safi’nin hesabına gönderdiğim paralarla müşterilerimden sipariş karşılığı aldığım paraların hiçbir ilgisi yoktur. Bu havaleler, vekâlet ücretlerine ilişkindir ya da kendisine borç vermişimdir. Av. Hüseyin Safi ile ilişkimiz, Sayın Savcı’nın iddia ettiği gibi yasal olmayan bir ilişki değildir. Kendisiyle her havaleden önce ve sonra telefon görüşmesi yapmışızdır; iletişim tespitlerinin makaslanmamış çözümleri incelenebilirse, havaleleri ne amaçla kendisine gönderdiğim ortaya çıkacaktır (DETAYLI SAVUNMA, Section: 4.2.3.5.).

7.9. Vekillerimin, ta baştan beri söylediklerine ve yaptıkları yorumlara ka-tılıyorum: İletişimin tespitine yasallık kazandırabilmek için, birbirimizle en fazla görüştüğümüz kişilerle aram(ız)da “kısa bağlantı” kurularak örgüt suçlamasının yapıldığını düşünüyorum. Nitekim, suçlamada adı geçen kişilerden biri (Kerem Çakıcı), devamlı alış veriş yaptığı bilgisayarcım(dı); bir diğeri (İbrahim R. Akyurt), kendisi ile her gün görüştüğüm elemanım(dı); ötekisi (H. Safi) ise, sürekli irtibatlı olduğum (bir dönemdeki) Avukatım(dı)…

7.10. Bu örgüt suçlaması, müsnet suçlara mesnet arama gayreti ile “ihti-yaçtan tedarik edilmiş” zorlama yorumlara dayalı bir suçlamadır; arkaplana ilişkin nedenler üzerinde durmak ve değinmek istemiyorum. Ancak, şu kadarını söylemek isterim: iddia makamının bu tür asılsız suçlamalarıı sonrasında sosyal ilişkiler yara almakta, insanlar arasında sağlam tutulması gereken bağlar zedelenmektedir; bu ise, hiç hoş de-ğildir.
_________________
Muhammed Fatih Ergün
www.mfe.name
Başa dön
Kullanıcının profilini görüntüle Özel mesaj gönder E-posta gönder Yazarın web sitesini ziyaret et MSN Messenger
www.turkiyespot.com ucuz hosting
www.turkiyespot.com ucuz hosting





MesajTarih: Prş Hzr 26, 2008 9:02 pm    Mesaj konusu: Advertisement Links

www.turkiyespot.com iyi Hosting vps vds radyo iyi reseller, kaliteli hosting, kaliteli host, kaliteli vps, iyi vps

Başa dön
Önceki mesajları göster:   
Yeni başlık gönder   Başlığa cevap gönder    www.turkiyespot.com web sayfası kontrol panelleleri yardımlaşma forumları Forum Ana Sayfa -> ONUR SAVAŞI Tüm zamanlar GMT +2 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni başlıklar açamazsınız
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Türkçe Çeviri: phpBB Turkey & Erdem Çorapçıoğlu