M.F.E.
Kayıt: 25 Hzr 2008 Mesajlar: 80 Konum: Administrator
|
Tarih: Çrş Hzr 09, 2010 12:29 am Mesaj konusu: Fethullah Hoca'nın dili kendisine ihanet ediyor. |
|
|
Bırakın bir kanaat önderi olmayı, bırakın sıradan bir müslüman olmayı… insan olanın dili varmaz o sözleri söylemeye... Ben okuyunca utandım, âr ettim; Hz. Mûsâ’nın (s) sünnetine uyarak, ‘içimizdeki beyinsizler yüzün-den bizi helak etmemesini’ diledim, alemlerin Rabbinden! Kuşkusuz O, Fethullah Gülen’i de işitti, benim dileğimi de…
Pensilvanya'dan bakınca, demek ki İsrail otorite olarak görünüyor. Hiç oradan bakmadığım için, bu algı bana yabancı. Hocaefendi durduğu yerden bakarken yüreğini nereye koydu da bu tezviratta bulunabildi acaba?
10 yaşındaki oğlum biliyor, İsrail'in ne denli zalim-katil bir devlet olduğunu, onların ‘kasap’ olduklarını… Müslümanların, benim oğlumdan daha küçük yaştaki çocuklarının da böyle bildiğini adım gibi biliyorum. Hoca ise, 75 yaşlarında… Allah basîret versin desem, bilmiyorum ilâhi icabet onun lehine erişir mi, o bunu hakediyor mu? Bağlılarının; mazlumlardan, müslümanlardan yana hisler taşıdıklarını duyuyor, biliyor, onları tenzih ediyor, kutluyorum.
İnsan, doğru konuşmakla, dürüst olmak ve davranmakla mükelleftir; bu farzdır. Bunu yapamaz, acze ve zaafa düşerse, susa(bili)r; bu, zorda kalan insana tanınan bir genişliktir. Ancak, hakkın hilâfına konuşamaz hiç kimse... Hakkın tersini söyleyemez hiç kimse... Hele ki, kitlelerin önüne geçmiş insanların buna özen göstermesi, sıradan bir müslümanın sahip olması gereken hassasiyete oranla yüz kere daha farzdır. Hz. Musa (s) şöyle diyordu: "Gerçek şu ki; Allah'a karşı görevim, gerçek olandan başkasını söylemememdir (sadece gerçeği söylememdir)." (Qur’an, 7/105)
Öteden beri söylerim: 11 Eylül olaylarından sonra, nice masum insan Amerikan yönetimi tarafından büyük zulümlere uğradı. Zekeriyya'l Mûsevi onlardan biri: hiçbir suçu yokken, 2001-2005 yılları arasında 4,5 yıl boyunca daimi işkence altında itiraflara zorlandı. Arap ülkelerindeki hayır kuruluşlarının (Türkiye'deki Deniz Feneri, Erciyes Feneri, Dosteli vb. gibi) başkanları, El-Kaide ile hiçbir ilgileri olmadığı ve El-Kaide'nin Amerika ile muharebe stratejisine de muhalif oldukları halde esir edildi, Guantanamo kampına götürüldü, işkence edildi; Sami al-Hajj bu zulme uğrayanlar arasında önde gelen isimlerden biri. Al-Jazeraa televizyonunda muhabirlik yapan Arap gazeteci Teysir al-Alluni, 1998 yılında Usame bin Ladin ile özel bir röportaj yapmış olması nedeniyle aynı akibete uğradı. Guantanamo'da esir olarak tuttukları insanlara ateş ve demirle işkence yaptılar, şerefli insanların onurlarını çiğnediler. Halen bile öyle… Allah hepsinin esaretini sonlandırsın. Sıradan müslümanlar Avrupa ve Amerika'da havalimanlarına indiklerinde alıkonuyor, sorgulanıyor, ülkeye girmelerine izin verilmiyordu. Hadiselerle hiç ilgisi olmayan binlerce müslüman, sadece müslüman olduğu/müslümana benzediği için ciddi sorunlar yaşadı. Öyle ki, Avrupa'da ikamet eden bir müslümanın Amerika'dan evlendiği eşinin yanına yıllarca bu yüzden gidemediğini bizzat biliyorum. Aynı süreçte Hocaefendi Pensilvanya'da yaşadığı çiftlikte Amerikan polisleri tarafından özenle korunuyordu. Kendisine Amerikan yönetimi tarafından özel bir ayrıcalık tanınmış, eman verilmiş, himaye edilmiş, yıllarca korunmuştu.
Bunlar çok açık… Merak ettiğim ise sadece şu: Fethullah Hoca, Amerika ve İsrail’e karşı (kendisine yol verdikleri için) vefa duyguları taşıyor da, İslam ümmetini mi bu duygularına mı feda ediyor; yoksa, onların yanında izzet mi arıyor?
Muhammed Fatih Ergün _________________ Muhammed Fatih Ergün
www.mfe.name |
|